Olcay Tanberken'in 2006-2010 yılları arasında Turk.Net'te yayınlanan köşe yazıları
26 Mayıs 2009 Salı
"Çerçeve değil, resim arıyorum"
Eurovision bitti, tartışmalar sürüyor. Türkiye 4. oldu, ama Türk halkı sonuçtan memnun değil. Memnun da, değil. Keşke birinci olsaymış, o bunu hakediyormuş. Muş da muş. Kimse kusura bakmasın, bence hakettiğinden de fazla aldı. Neden mi? Hani şu komşu oyları, ülke dayanışmalarından şikayet ediyor ya herkes, bu oylama sisteminden en çok yararlananlardan birinin de Türkiye olduğu neden dile getirilmiyor, kuzum? Siz kalkıp zaten denenmiş bir formül-şarkı ile yarışmaya katılıyor, tümüyle batı kültürü almış ve batı alt yapılı şarkılarıyla sevdiğimiz-bağrımıza bastığımız bir şarkıcı kıyafetiyle ve sahne şovuyla "oryantal" kalıplarla o sahneye çıkıyor, o kadar sıkı rakibi sırf yurtdışında yaşayan gurbetçi vatandaşları olmadıkları için geride bırakıyor ve "birincilik hakkımızdı" diyorsunuz. Üzgünüm ama bu hem Norveç'in aylar öncesinden birinci olacağı bariz olan güzeller güzeli şarkısına da, ilk 5'teki diğer şarkılara da haksızlık oluyor. Hepsi çok iyiydi. Hadise'ye gelirsek, belki vokal konusunda zayıflıkları vardı ama sahnede fena değildi. Ancak ne ekibi ne de şovu birinci olmak için yeterli değildi. Şarkıya haksızlık yapamayız, gümbür gümbür bir şarkıydı, açıklandığından beri de Türk halkı şarkıyı resmen sahiplendi. Ancak ne yazık ki şarkının alt yapısına yılbaşından beri yatırım adına hiçbirşey yapılmamıştı. Beklerdim ki şarkı Sertab'ın yaptığı gibi yurtdışında en iyi ellerden geçirilsin, remixlensin ve öyle çıksın o sahneye. Dolu dolu bir şov olsun, Hadise yeri göğü inletsin. Ama hiçbiri olmadı. Üstelik yılbaşı koreografisinden de kötü bir koreografi ile, karmakarışık bir sahne ile çıkıldı. Sonuç da kaçınılmaz oldu, üstelik ilk 5'te yeralabildi. Bu bence büyük bir başarıdır. Herşeyi geçtim de, Hadise'nin birinci olan Norveç'e laf atıp "çocuk sevimliliğiyle oy topladı diyorlar, biz de seneye tatlı çocuk gönderelim o zaman" açıklaması, ne talihsiz açıklamaydı öyle? Basında okudum geçenlerde, Hadise'nin Eurovision öncesinde konser başına aldığı ücreti yarışma ile birlikte ikiye üçe katlanmış. Hadise mutlu olmasın da, kim olsun? Bakalım bu sene kimi gönderecek TRT? Artık çıtayı öyle yükseltti ki, rock grupları ya da orta sınıf bir popçu kesmez bizim halkı. İlle de "popüler" olacak, ille de "çok konuşulacak" biri olacak ya, bakın görürsünüz, Hande Yener ya da Murat Boz diyorum ben. Bekleyip göreceğiz artık. TRT kimi seçerse seçsin, Ajda'nın şarkısında da söylediği gibi "Ne yazık ki çerçeve değil, resim arıyorum" ben! Zorlama kalıplardan, bildik formüllerden kurtulalım lütfen artık.
Çalıntı mı, değil mi?
Kuşkusuz geçen haftaya damgasını vuran olay Yalın'ın yeni albümünden "Bit Pazarı" şarkısına olan "çalıntı" iddiasıydı. Eurovision birincisi "Fairytale"e benzediği iddia edilen şarkıda doğrudan bir benzerlik göremedim şahsen, ancak girişteki keman melodileri insanlarda ister istemez de bir kuşku yaratmış, düşünsenize, Eurovision bitiyor, birinci belli. Pat, pazartesi geliyor ve Yalın'ın albümü müzikmarketlerde. Kötü bir tesadüf söz konusu elbette, yoksa tümüyle özgün besteleriyle tanıyıp sevdiğimiz Yalın'ın böyle bir hırsızlıkla uzaktan yakından alakası olamaz. Bu işten Yalın'ın zarar görmeyeceğine eminim ama bütün bu olanlardan sonra aranjörü epey bir laf işitmiş olmalı..
"Ne yazık ki çerçeve değil, resim arıyorum. Bu sefer ki zorlama değil, seni seviyorum"
Ajda yine yaptı yapacağını..2009'un yaz bombası olarak duyurulan "Resim" single'ı ile ortalığı yine yıkıp geçeceğe benziyor. Hayranları biraz dertli şu sıralar, Süperstar Serdar Ortaç bestesi nasıl okur diye dövünüyorlar. Ancak göz ardı edilen bir gerçek var, o da Ortaç'ın hem piyasayı hem de Türk müzikseverleri çok iyi tanıyan bir müzisyen olması ve neslin de değişmesi. Artık Ajda'nın eski şarkılarını bilen-dinleyen bir nesil yok karşımızda, herşeyi hızla tüketen çok çok genç bir jenerasyon var ve müzik dünyası da sürekli değişen bir hız döngüsünde ilerliyor. Hal böyle olunca yıllarını müziğe ve sanata vermiş Ajda Pekkan gibi Türk popunun en iyi şarkıcısının da kalitesini yeni nesille buluşturması kaçınılmaz oluyor. Açıkçası ben Resim şarkısını çok sevdim, eminim bir başkası okusaydı bu kadar yakışmazdı ve bazı diğer Serdar Ortaç besteleri gibi "bir diğerinin aynısı" yakıştırmasıyla karşı karşıya kalacaktı. Oysa Ajda Pekkan hem şarkıyı çok iyi yorumlamış, hem de galiba gerçekten onun söylemesi için yazılmış bir şarkı gibi. Bu yaz bu şarkıyı her yerde duyacağımızı düşünüyorum şahsen, tam yaz şarkısı.
Herkese müzik dolu günler!
Olcay Tanberken
11 Mayıs 2009 Pazartesi
Eurovision'da 'Hadise' çıkacak mı?
Bir Mayıs daha geldi çattı.
Müzik-magazin dünyamız kendi halinde yoluna devam ediyor. Kral Tv Müzik Ödülleri töreninde Serdar Ortaç'ın başına gelenler, Hande Yener'in müzik yapımcılarına Kasap yakıştırması ve akabinde aldığı eleştiriler, ya da Sezen Aksu'nun kriz beni daha da ateşledi açıklamasıyla her zamankinden daha fazla yazdığı yeni şarkıları..Değişen birşey yok yani, anlayacağınız.
Son günlerin benim için en heyecan verici etkinliklerinden biri, Sibel Tüzün'ün başrolünde oynadığı müzikal idi. Profilo AVM'de gerçekleşen gala gecesi Tüzün, sahnede gerçek bir müzikal yıldızıydı ve büyük alkış aldı. Enis Fosforoğlu Tiyatrosu tarafından hazırlanan ‘Seni Seviyorum, Mükemmelsin, Şimdi Değiş’ adlı müzikal, orijinalinden Türkçeye ilk kez uyarlanmış ve sözlerini Zeynep Talu'nun yazdığı şarkılarla da desteklenmiş. Sibel Tüzün, Murat Evgin, Seren Fosforoğlu, Barbaros Büyükakkan ve Başay Okay'dan kurulu bir kadroya sahip olan müzikali 15 Mayıs Cuma akşamı Profilo'da izleyebilirsiniz. Sibel Tüzün'ün bu müzikalde nasıl devleştiğini ve oyunculuk yeteneğini farkedeceksiniz..
Mayıs ayı malumunuz, Eurovision ayı. Yılbaşında açıkladığı şarkısıyla gündemden düşmeyen Hadise,12 Mayıs'ta yarı finalde, bu finalden geçer not alırsa 16 Mayıs'ta büyük finalde sahne alacak. Köşe yazılarında ve gazete manşetlerinde bu hafta bol bol Eurovision sözcüğünü okumanız büyük olası. Hadise kendinden beklenen büyük başarıyı yakalayabilecek mi, giyeceği kıyafet nasıl birşey, şovu nasıl olacak, vs. Her zamanki gibi rakiplerinden bahseden, diğer ülkelerin şansını değerlendirecek olan ya da Eurovision'a bilimsel, rakamsal, gerçekçi yaklaşacak fazla kimse olmayacaktır maalesef.
Hadise'nin şansına biraz göz atalım dilerseniz.
Herşeyden önce kalkıştığı iş, zor bir iş. Ne de olsa oryantal soslu pop şarkısıyla bir birinciliği zaten var, Türkiye'nin. Sertab bunun alasını yapmıştı zamanında. Peki Hadise'nin farkı ne?
Farkı, sahnesi ve gençliği, belki? İngilizce'ye olan hakimiyeti, sahne şovu ve ekran sempatikliği. Özellikle Türk kamuoyunun onu sevmesinde, sıcaklığı ve samimiyetinin büyük payı var. Şarkıyla ilgili kişisel kanaatim ise farklı ya da orijinal bulmadığım. Düm Tek Tek, tipik bir Türkçe pop hiti. Ama birincilik için bence daha fazlası olabilirdi. TRT'ye 3 şarkı hazırlayan Hadise'nin asıl gönlünün Supernatural Love adlı şarkı olduğu, kulislerde çok konuşulmuştu. Hadise'nin bu haftalarda çıkaracağı duyurulan Fast Life adlı yeni albümünde yer alacağı söylenen şarkı tümüyle batılı formuyla yeni bir Stir Me Up etkisi yaratabilirmiş deniyor.
Düm Tek Tek'e dönersek, rakipleri de en az onun kadar iddialı aslında. Fransa'yı temsil eden Patricia Kaas, provalarda sergilediği sade sahnesi ve kusursuz performansıyla herkesin gönlünü fethetmeyi başarmış. Komşu ülke Yunanistan, daha önce de Eurovision'a katılan ve 3. olan Sakis Rouvas ile katılıyor bu sene. Anket ve bahislerde ise Norveç açık ara önde gidiyor. Alexandar Rybak adlı genç şarkıcı, Fairytale adlı şarkısıyla aylar öncesinden yarışmanın banko birincisi haline bile gelmiş. Açıkçası ben de çok başarılı buldum, o gece izlerseniz eminim siz de hak vereceksiniz.
Hadise bu yarışa kuşkusuz çok iyi hazırlandı. Şarkıyı Türkiye çok sevdi. Promo turu çok kapsamlı oldu ve epey bir ülke gezdi. Ama sürecin eleştirilecek yanları da olmadı değil. Örneğin Finlandiya, İsveç ve Azerbaycan gibi birçok ülkeye olan promo turları daha önceden planlanmasına ve duyurulmasına rağmen maalesef gerçekleşmedi, ve bu ülkelerdeki Hadise fanları çok tepkili. Yurtiçinde basınla olan ilişkilerde de bir kopukluk söz konusu oldu ve Hadise, bazı gazetecilerin eleştiri oklarına hedef oldu. Video klip beğenildi beğenilmedi hadisesi önemli bir engel oldu. Gerçekten beğenilmedi mi, yoksa çok açık mı bulundu, bu konuda bir açıklama yok. Yeni çekileceği söylenen klip de hala ortada yok. Ve sahne şovu. İlk provalar yarışmayı yerinde izleyen fanları da pek tatmin etmişe benzemiyor. Tango ile oryantal bir şarkının ne alakası var diyenler olduğu gibi, sahne şovunu fazla heyecan verici olmadığını ve koreografinin fazla tatmin edici olmadığını düşünenler var. Ve son olarak da, Hadise'nin finale sayılı günler kala hastalandığı ve ciddi bir rahatsızlığı olduğu haberinin basına bizzat açıklanması, kamuoyundan da önce TRT'nin tepkisini çekti. Bakalım tüm bunlar Hadise'nin performansını nasıl etkileyecek?
Kalbimiz 12 ve 16 Mayıs'ta Hadise ile ve Türkiye ile olacak. Yurtdışındaysanız, telefon ile oy vermeyi unutmayın. Zira bu yılın bir diğer zorluğu da oylamada %50 jüri sisteminin de olması. Ben herşeye rağmen Türkiye'nin ilk 5'te yer alabileceğini düşünüyorum.
Herkese müzik dolu günler..
Olcay Tanberken