2 Ağustos 2009 Pazar

Dur Bakalım orda!

(01.08.2009/Turk.Net)

2009 yazının pek hareketli geçtiğini söyleyemeyiz. Tabii müzik piyasası anlamında konuşuyorum. Birkaç albüm var adından söz ettiren ama bu yaza damgasını vuran bir albümü de telaffuz edemiyor henüz hiç kimse. Bakalım son günlerde neler dinleniyor, neler konuşuluyor..

Mustafa Sandal'ın "Karizma"sı beklentilerin biraz altında kalsa da, uzun vadede Sandal'ın kariyerinde söz ettirecek bir çalışma olmuş bana kalırsa. Hafiften 90'lar esintisi hissetmemek elde değil. Demo, Ateş Et ve Unut, Deli Yangın, Var mısın Yok musun gibi şarkılar birçoklarının şimdiden favorisi olmuş durumda.

Powerturk'ün Nilüfer'e yaptığı saygısızlık, rakip kanalın işine gelmiş olacak ki Türk popunun bu değerli sesi Kral Tv tarafından bir tür sahiplenme yaşadı diyebiliriz. Yeni albümü Hayal ile Kral'ın müzik listelerinde haftalarca 1 numarada kalmayı başardı, Nilüfer. Powerturk'ünkine benzer bir saygısızlığa da yakın zamanda şahit olmuştuk aslında. MTV Türkiye yayına başladığında Ajda Pekkan'ın kliplerini yayınlamayacağını duyurmuştu ve neden olarak da hedef kitlesini göstermişti. Tabii yaptıkları saçmalığı anlayınca da mecburen geri adım atmışlardı. Nilüfer olayında da aynısı olacaktır muhakkak. Ki kanalın "şarkıları bilgisayar seçiyor bizim bir suçumuz yok" açıklaması da bir hayli komikti doğrusu, şarkı sıralarını seçen bilgisayar olabilir ama onları sıralaması için o listeye koyan da mı makineler? Albüme gelirsek belki bir önceki albümü "Karar Verdim" kadar iddialı ve cesur bir çıkış diyemeyiz, ancak Nilüfer'in kariyerine oldukça yakışan hoş ve dingin bir albüm gerçekten. Son zamanlarda adından sıkça söz ettiren Sinan Akçıl dahil olmak üzere birçok isimle çalışan Nilüfer bu albümde özellikle slowlarıyla hatırlanacak. "Bir bilseydin"in ardından çektiği 2. video klibi "Yaramaz" dışında slowlardan "Sen ve Ben", albümdeki kişisel favorim.

Son zamanlarda duyduğum en başarılı işlerden birini dinledim geçenlerde. Sesiyle, enerjisiyle ve dramatik vokaliyle umut vaadeden Demet Tuncer'den yepyeni bir single çalışması: Dur Bakalım (Lela Lela). Ukrayna dolaylarına ait bu anonim ezgiye Müfide İnselel'in yazdığı sözlerle ilk kez düzenleme yapılmış ve müthiş enerjik, müthiş bir Balkan şarkısı çıkmış ortaya. Kaçırmayın derim ben!

Göksel'in nostaljik şarkılar söylediği son albümü epey bir tuttu gibi gözlemliyorum. Özellikle sponsoru olan içecek firmasının Göksel'li reklamları albüm satışlarına da yansımış durumda. Geçen hafta Kuruçeşme Arena'da verdiği konser de bunun bir kanıtı gibiydi. Mekan hıncahınç doluydu ve gelenlerin çoğu da gençti.Zaten tarzı itibariyle nostaljik bir görünümü olan Göksel bunu şarkılarına da yansıtmayı iyi başarmış

Suzan Kardeş'in "Makyaj Odası Şarkıları"nı duymuşsunuzdur. Kardeş'in yıllarca makyözlüğünü yaptığı bir çok ismin şarkılar söylediği hoş bir çalışma olmuş. Nejat İşler'den Demet Akbağ'a, Oya Başar'dan Yılmaz Erdoğan'a, Özgü Namal'dan Meltem Cumbul'a kadar pek çok sürpriz var bu albümde. Tabii Minik Serçe de olmazsa olmazlardan, Eğreti Gelin'de yer alan aynı adlı Sezen Aksu şarkısı da bu albümde yerini almış.

Geçen haftanın en çok konuşulanlarından biri de Madonna'nın Türkiye'ye konsere geleceği haberiydi. Tarih bile belirlemişler, duy da inanma. Gel gör ki Madonna'nın resmi sitesinde bile olmayan bir tarih, bu asılsız haberin kaynağı da belli değil üstelik. Madonna Türkiye'ye gelecek mi sorunsalı Zeki Müren Bizi de görecekmi'sine benzemeye başladı yavaştan. Sahi, bu kadın artık ne zaman gelecek ülkemize yahu, nedir yani Madonna'yı getirmekten aciz mi ülkemizdeki organizatörler, nerde bu devlet, nerdesiniz sponsorlar? Bir el atın şu işe de bir dünya gözüyle görelim de içimiz rahat gidelim öbür tarafa, değil mi ama? Zaten Michael Jackson da terketti bu diyarları, keyfimiz iyice kaçtı ya.

Herkese müzik dolu günler..

Olcay Tanberken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder