30 Mart 2006 Perşembe

Müzik dünyasından kısa kısa

Müzik dünyasında neler oluyor? Nisan ayında hangi albümler raflarda yerini alacak? 29 Mart 2006 tarihi itibariyle işte size birkaç satır haber:

Tarkan Almanya’daydı!
Geçtiğimiz hafta Bounce single’ı Almanya’da yayınlanan Tarkan, ülkenin en çok izlenen müzik kanalı Viva’nın yanısıra Pro 7 kanalında Total Show’u sunan ve daha önce Sertab Erener ve Mustafa Sandal gibi isimleri de konuk eden ünlü şovmen Stefan Raab’ın konuğu oldu. Almanya doğumlu olan Tarkan, programda İngilizce konuşmasına rağmen Raab’ın isteğini kırmayarak birkaç cümle de Almanca konuştu. İlk İngilizce albümü "Come Closer", 7 Nisan'da Türkiye'yle birlikte tüm Avrupa'da piyasaya çıkıyor...

İstanbul’da yıldız yağmuru…
Epeyce uzun zamandır dünya starlarını ağırlamamıştık, değil mi? Şimdi biraz silkinme vakti... Jennifer Lopez, 30 Nisan’da İstanbul’daymış. Henüz detaylar açıklanmamış ama bu bilgiler sanatçının www.jenniferlopez.com sitesinden takip edilebilecek. Yılın bomba haberi ise müziğin kraliçesi Madonna’dan geldi! Hang Up’la kasıp kavurduğu müzik dünyasında şimdi de ''The Dance & Sing World Tour'' kapsamındaki konserleriyle bu yaz Avrupa’da da fırtına gibi esmeye hazırlanıyor. Rusya, Çek Cumhuriyeti, İngiltere, Hollanda, Avusturya, Fransa ve Almanya’dan sonra İsrail’de tamamlayacağı son konser öncesinde ülkemize de uğrayacak. 14 Eylül’de İstanbul Atatürk Olimpik Stadyumu’nda gerçekleşecek olan bu konserin nasıl bir izdihama dönüşeceğini söylemeye gerek var mı?

Müzik raflarında Nisan
Geçtiğimiz hafta müzikmarketlerde yerini alan Funda Arar’ın yeni albümü “Son Dans”ın ardından Nisan ayıyla birlikte yeni albümler de kapımızda. Tarkan’ın neredeyse 10 yıldır üzerinde çalıştığı ilk İngilizce albümü “Come Closer”dan bahsetmiştik. Yine aylardır (ve elbette neredeyse yaklaşık o da 10 yıldır) beklenen yeni Ajda Pekkan albümünün de eli kulağında. Adı, Sezen Aksu imzalı çıkış parçası “Cool Kadın”la aynı olan albüm Yaşar Gaga prodüktörlüğünde gerçekleştirilmiş. Ne diyelim, Süperstar’ın yıllara ve medya saçmalıklarına boyun eğmeyen farklılığının bu albümde de kendini göstereceğini umuyoruz. Süperstar’ın Nazan Öncel’le arasını açtığı söylenen şarkının da yeraldığı albümüyle Banu Zorlu ve müzik dünyamıza Hepsi grubunu kazandıran Stardium’un yeni projesi olan 2003 yılı Fame Acedemy birincisi Sedat da, bu ayın isimlerinden. Doğrusu geçtiğimiz ay yayınlanması beklenen ve stüdyo kayıtlarının bile tamamlandığını duyduğumuz Levent Yüksel’in cover albümünün akıbetini de merak etmiyor değiliz. Umarız Yüksel de bu projeyle Nisan sürprizlerinden birini yapar…

OLCAY TANBERKEN

28 Mart 2006 Salı

Dünyaya açılma tutkumuz…

27.03.2006 / Turk.Net -Türkiye’de pop müziğin 60’lardaki Türkçe sözlü aranjman dönemiyle başladığını varsayarsak, ortalama 45 yıldır Türkçe şarkılar üretiyor, dinliyoruz. Ajda Pekkan’dan Nilüfer’e, Barış Manço’dan Ayla Algan’a kadar pek çok sanatçımızın yurtdışında yayınlanan yabancı dilde 45likleri ya da albümleri oldu. Ama ne yazık ki bekledikleri, ya da beklediğimiz çapta yankılar uyandırmadı hiçbiri. Öyle ya, elin İspanyolu, İtalyanı, Portekiz’i ve hatta Yunan’ı bile dünyada başarılı olabilmiş sanatçılar çıkarırken, tarihiyle, geçmişiyle, müziğiyle övünmekten her zaman gurur duyan biz Türkler’in bir kös talihi vardı ki sormayın. Yedi cihana düvel olmuş bir şarkıcımız olmadı, olamadı gitti.

Türklerin yurtdışıyla ilgili makus talihinin yıllarca umut bağladığımız “Eurovision” kanadında ise başta Ajda Pekkan olmak üzere birçok ünlü isim ülkemizi temsil etmesine rağmen, başarı ancak ilk katıldığımız 1975 yılından tam 28 yıl sonra, Sertab Erener’le geldi. Arkasına Sony Music gibi bir babayiğit almasına karşın, yarışmadan sonra dünyada da yayınlanan No Boundaries albümü, biraz içeriğinden, biraz da şirketin promosyon ve strateji hatalarıyla beklenen (bence aslında hak da eden) ilgiyi The One, Breathe in Deeper ve It Takes More gibi harika şarkıları olmasına rağmen göremedi. Yine de Sertab’ın 2000’le birlikte başlayan Avrupa macerasında Eurovision’un ve bu albümün, iyi bir altyapı oluşturduğunu ve bir sonraki İngilizce albüm için iyi bir hazırlık süreci olduğunu söyleyebiliriz.

Belki de en şanslısı Tarkan’dı. 1997’de Şımarık’la bir nebze de olsa bu yönde en umut veren adımları attıysa da, bu rüzgarın gerisini getiremedi getirmesine ama bugün çıktı yarın çıkacak derken, nihayet İngilizce albümünü 7 Nisan’da tüm dünyayla (bunun da herhalde açılımını duyarız yakında) aynı anda çıkarıyor. Gerçi Bounce single’ıyla Türkiye’de burunlar biraz bükülmüş, belki Tarkan’dan çok daha iyisini beklediğimizden (ve elbette daha iyisini de yapabileceğinden emin olacak kadar ona güvenimizden) olsa gerek, bu single beklenen “patlamayı” aslında yapamamıştı. Bunda, şarkılarının birkaç ay öncesinden mp3 olarak dışarıya sızdırılmasının sebep olduğu söylendiyse de, herkes biliyordu ki patlamayı hak eden şarkı mp3’le de olsa patlardı.

Albümün adı “Come Closer”. İçinde balad da var, en fıkırından “Tarkan” şarkıları da. Sanırım Şımarık’ın da yepyeni bir versiyonu. Bakalım neler olacak? Umalım ki artık başarılı olsun ve Türkiye’den de bir dünya starı çıksın artık…

OLCAY TANBERKEN

25 Mart 2006 Cumartesi

Sahibinin Sesinden Yeşilçam Şarkıları

25.03.2006 / Turk.Net

Avrupa ve Amerika’da 2000’li yılların başında (belki daha öncesi de olabilir) başlayan ve bir çok ülkede yaygın olan yasal mp3 satış sistemi, ülkemizde de ilk olarak geçen yıl Sibel Tüzün’ün “Seviyorum Seveceğim” single’ının sanatçının web sitesinden satışa sunulmasıyla başlamıştı. Bir portal olarak birden fazla sanatçı ve şarkıyla bu işe soyunan ise ilk olarak Hitindir sitesiyle Sertab Erener ve Demir Demirkan’ın Simya Müzik’i oldu. Pop müziğimizde yıllardır inmediği en tepelere Eurovision zaferiyle birlikte şimdi daha rahat kurulmuştu kurulmasına ama, Sertab da bazı diğer sanatçılar gibi korsan satışlardan ve mp3 çılgınlığından muzdarip olanların başında geliyordu. Erener ve Demirkan’ın kendi şarkıları dışında Fatih Erkoç, Duman, Teoman, Nev, Vural & Focan Project gibi farklı isimlerin çalışmalarının da yeraldığı sitede mp3 satışı dışında Sertab ve Demir’in çeşitli konserlerinden özel kayıtlar ve bazı video klipleri de indirilebiliyor. Sitenin bugünlerde en fazla ilgi gören ürünü ise Demir Demirkan’ın henüz piyasaya da çıkmamış olan “Hayat Nedir” single’ı.


Hitindir’den sonra dijital platformda kendine yer arayan bir diğer site de yakın zamanda Power grubundan geldi. Powerclub adlı platformda yerli yabancı çok sayıda sanatçının şarkıları yasal olarak tek tıklamayla bilgisayarınıza inebiliyor. 70.000 gibi ciddi bir rakamla telaffuz edilen şarkı arşivlerinde Robbie Williams’tan Metin Arolat’a yerli yabancı farklı tarzlarda epeyce seçenek sunuluyor ama arşivlerin kategorilenmesi konusunda biraz eksikler var gibi gözüküyor. Bir de bir albümdeki şarkıların yanında kullanıcıya sunulan puanların biraz haksız bir rekabete meydan verdiği ortada. Doğrusu, hangi satıcı sattığı ürünün kötü olduğunu müşteriye söyler ki?

Her iki sitenin de mp3leri teker teker indirmek isteyenler için 1 YTL gibi bir fiyat biçtiği görülmekle birlikte, bir albümü tümüyle indirmek isteyenlere özel bir indirim seçeneği sunulmamış. Bununla birlikte örneğin Hitindir’de “Hayat Nedir”in mp3 ve video klibinin birlikte alınması durumunda özel bir indirim söz konusu. Ayrıca her iki sitede de kredi kartı dışında farklı ödeme seçeneklerinin de yer alması şart gibi gözüküyor. Yakında Doğan grubunun da piyasaya girmesiyle sayıları hızla artacak olan bu mp3 satış sitelerinin her birinin diğerine göre avantajlı ve farklı olması da sunulan ürünlere ve elbette asıl belirleyici olan son sözün sahibi kullanıcılara bağlı.

Kuşkusuz bu iş, dinleyicinin müzik setinde ya da discman’inde dinlediği sanatçının albüm kartonetini elinde tutuyor olmanın verdiği hazzı birdenbire yok edebilecek ya da piyasanın plaktan cd’ye geçişi kadar kolay adapte olabileceği bir iş değil. Yine de mp3 çılgınlığının -hem fiziken hem ruhen- bir virüs gibi çok hızlı biçimde yayıldığı şu yıllarda albüm satışlarının da dibe vurmasıyla müzik şirketlerinin yavaş yavaş dijital çağa ayak uydurmaları ve bu iki site gibi yasal platformlarla dinleyiciye farklı seçenekler sunmaları, korsanla mücadele açısından olumlu bir gelişme.

OLCAY TANBERKEN

19 Mart 2006 Pazar

Dijital pazardan manzaralar!

19.03.2006 / Turk.Net

Avrupa ve Amerika’da 2000’li yılların başında (belki daha öncesi de olabilir) başlayan ve bir çok ülkede yaygın olan yasal mp3 satış sistemi, ülkemizde de ilk olarak geçen yıl Sibel Tüzün’ün “Seviyorum Seveceğim” single’ının sanatçının web sitesinden satışa sunulmasıyla başlamıştı. Bir portal olarak birden fazla sanatçı ve şarkıyla bu işe soyunan ise ilk olarak Hitindir sitesiyle Sertab Erener ve Demir Demirkan’ın Simya Müzik’i oldu. Pop müziğimizde yıllardır inmediği en tepelere Eurovision zaferiyle birlikte şimdi daha rahat kurulmuştu kurulmasına ama, Sertab da bazı diğer sanatçılar gibi korsan satışlardan ve mp3 çılgınlığından muzdarip olanların başında geliyordu. Erener ve Demirkan’ın kendi şarkıları dışında Fatih Erkoç, Duman, Teoman, Nev, Vural & Focan Project gibi farklı isimlerin çalışmalarının da yeraldığı sitede mp3 satışı dışında Sertab ve Demir’in çeşitli konserlerinden özel kayıtlar ve bazı video klipleri de indirilebiliyor. Sitenin bugünlerde en fazla ilgi gören ürünü ise Demir Demirkan’ın henüz piyasaya da çıkmamış olan “Hayat Nedir” single’ı.

Hitindir’den sonra dijital platformda kendine yer arayan bir diğer site de yakın zamanda Power grubundan geldi. Powerclub adlı platformda yerli yabancı çok sayıda sanatçının şarkıları yasal olarak tek tıklamayla bilgisayarınıza inebiliyor. 70.000 gibi ciddi bir rakamla telaffuz edilen şarkı arşivlerinde Robbie Williams’tan Metin Arolat’a yerli yabancı farklı tarzlarda epeyce seçenek sunuluyor ama arşivlerin kategorilenmesi konusunda biraz eksikler var gibi gözüküyor. Bir de bir albümdeki şarkıların yanında kullanıcıya sunulan puanların biraz haksız bir rekabete meydan verdiği ortada. Doğrusu, hangi satıcı sattığı ürünün kötü olduğunu müşteriye söyler ki?

Her iki sitenin de mp3leri teker teker indirmek isteyenler için 1 YTL gibi bir fiyat biçtiği görülmekle birlikte, bir albümü tümüyle indirmek isteyenlere özel bir indirim seçeneği sunulmamış. Bununla birlikte örneğin Hitindir’de “Hayat Nedir”in mp3 ve video klibinin birlikte alınması durumunda özel bir indirim söz konusu. Ayrıca her iki sitede de kredi kartı dışında farklı ödeme seçeneklerinin de yer alması şart gibi gözüküyor. Yakında Doğan grubunun da piyasaya girmesiyle sayıları hızla artacak olan bu mp3 satış sitelerinin her birinin diğerine göre avantajlı ve farklı olması da sunulan ürünlere ve elbette asıl belirleyici olan son sözün sahibi kullanıcılara bağlı.

Kuşkusuz bu iş, dinleyicinin müzik setinde ya da discman’inde dinlediği sanatçının albüm kartonetini elinde tutuyor olmanın verdiği hazzı birdenbire yok edebilecek ya da piyasanın plaktan cd’ye geçişi kadar kolay adapte olabileceği bir iş değil. Yine de mp3 çılgınlığının -hem fiziken hem ruhen- bir virüs gibi çok hızlı biçimde yayıldığı şu yıllarda albüm satışlarının da dibe vurmasıyla müzik şirketlerinin yavaş yavaş dijital çağa ayak uydurmaları ve bu iki site gibi yasal platformlarla dinleyiciye farklı seçenekler sunmaları, korsanla mücadele açısından olumlu bir gelişme.

OLCAY TANBERKEN

17 Mart 2006 Cuma

Mp3 çılgınlığı

17.03.2006 / Turk.Net

İnternet ve mp3 çılgınlığı, dünya müzik piyasasını bizden çok daha önce sardığı için Türkiye gibi korsanın kol gezdiği ülkeler dışındaki medeni ülkeler acil ve gayretli çözümlerle müziğin dağılımını yasal bir zemine oturtmakta zorlanmadılar. Özellikle i-pod ve mp3 cihazlarının da yaygınlaşmasıyla evinizden çıkmadan istediğiniz şarkıyı bedelini ödemek kaydıyla kişisel bilgisayarınıza indirmek çok kolay. Ülkemizde Powerclub ve Muziplay gibi yasal siteler, bu işi artık bizim de yasal olarak uygulamamız gerektiği konusunda umut verici girişimler oldu. Ancak bu siteler bekledikleri ilgiyi görüp gerçekten başarıyı yakaladılar mı? İşin bu kısmı için ise toplum olarak sanırım biraz daha zamana ihtiyacımız var.

Albüm satışlarının artık iyice dibe vurduğu şu günlerde sadece konser ve ekstralardan para kazanan sanatçılara da büyük görev düşüyor elbette. Biri diğerini hatırlatan, birbirine çok benzeyen ve aynı altyapılarla ‘oyalandığımız’ şarkılar yerine göğsümüzü kabara kabara ‘Evet bu ülkede iyi müzik yapılıyor’ diyebileceğimiz şarkılarla hem kendi kariyerlerinde hem de müzik piyasamızda önemli noktalara gelmeleri, korsanı iyi ve kaliteli müzikle yenmeleri zor olmasa gerek. Dikkat ederseniz 90’lı yıllarda başlayan ve son yıllarda iyice doruğa çıkan ‘eski şarkılara cover yapma modası’nda işi iyice abartanlar, neredeyse her yeni albüme 70’ler ve 80’lerden kopup gelen şarkılardan 1-2 tanesini ekliyorlar. Bunda elbette içi boş şarkı sözlerinin giderek artmasının ve yeni bestelerin müzikalite olarak eskilerini aratmasının payı çok büyük. 90’lı yılların da yavaş yavaş nostalji havuzuna atıldığını görmek ise şarkılarla birlikte acaba yılları da mı kolayca harcıyoruz diye düşündürtüyor. Müzik piyasası ise korsanla mücadelede yasal mp3 satışı dışında son olarak birçok sanatçıyı biraraya getiren ‘compilation’ yöntemlerini deniyor. Her biri ses getirmiş 18 Türkçe rock şarkısından oluşan ‘Türk Rock’ ve 64 hit şarkıdan oluşan ‘64’ derlemesi iki güzel örnek.

Herşeye rağmen iyi müzik dinleyicilerinin imkanları dahilinde sevdiği şarkıları ve albümleri orijinal satın almaya devam edecekleri konusunda şüphem yok. Tek korkum, mp3 ve korsanla birlikte değişen alışkanlıkların albümlerin fiziksel olarak da yokolmasına ve plak ve kasetlerden sonra şimdi de cd’lerin ortadan kalkmasına yol açma ihtimali. İşin rotası bu yönde devam ediyor etmesine ama eminim benim gibi ne plaklarından ne de cd’lerinden vazgeçmeyi göze alacak tutkulu dinleyiciler de vardır. Zira iyi bir albüm, içerdiği şarkılar kadar dokunmak ve saklamak isteyeceğimiz bir albüm, kartonet tasarımı ve hep hatırlayacağımız bir kapak resmi de demektir aynı zamanda…


OLCAY TANBERKEN

15 Mart 2006 Çarşamba

Merhaba