Epeydir bir sürü albüm birikti, hem masamın üstünde hem de müzik marketlerde. Hal böyle olunca tek tek hepsini dinlemek ve yazmak biraz güç oluyor, ama es geçmenin mümkün olmadığı albümler var ki, bir tanesi de kuşkusuz MFÖ’nün adıyla müstesna son albümü AGU.
70’lerin başından itibaren Barış Manço’lu Kaygısızlar, Mazhar ve Fuat ikilisi, İpucu Beşlisi gibi dönemleriyle oluşturdukları güçlü altyapının üzerine üçlü olarak yayınladıkları ilk albümleri “Ele Güne Karşı”yla (ki başlıbaşına bir best-of) daha 80’lerin ortalarındayken zaten çok görkemli bir çıkış yapmışlardı. 10 yıl içinde yaklaşık 8-9 albüm yaptılar, sonra 2002’ye kadar seslerini duymadık. Haklarında sürekli ‘dağıldılar’ haberleri ayykuka çıkıyor, onlar da bunu yalanlayan açıklamalarda bulunmuyorlardı. Arada bir konserlerde biraraya gelen grup elemanları ise, bir yandan da kendi solo kariyerlerine devam ediyor, güzel çalışmalarla karşımıza çıkmaya devam ediyorlardı. 2003 yılında ‘Collection’ı yayınlayan MFÖ, uzun bir aradan sonra yepyeni şarkılarını topladıkları AGU’yla birlikte yine karşımızda. Yine bildik MFÖ şarkılarıyla, uzun süre arşivlerde yerini tutacak bir albüm bu.
“Sarı Laleler” uzun süredir radyolarda çalıyordu zaten, etrafımda kimsenin de bu şarkıyı kötü bulduğunu duymadım açıkçası. Albümün genel çizgisinin çok kimseleri şaşırtmadığı ise bir gerçek, ancak AGU’nun içinde bütünüyle grubun hafıza antolojisine girebilecek başarılı şarkılar var. Mazhar Alanson’un ‘Milli Park’ ve ‘Vurgun Yedim’ini beğendim, ama beni asıl çarpanlar Özkan Uğur imzalı ‘Amanın Aman’ ve ‘O neydi O’ (hatta ‘Olduramadım’ bile çok eğlenceli). ‘Ne Bileyim Ben’ biraz 80’lere nostalji yapar gibi duruyor ama hiç fena değil. Aysel Gürel sözleriyle Fuat Güner bestesi ‘Silmez Gibisin’ de diğer favorilerimden biri. Aslında tüm şarkılar ‘MFÖ’ şarkıları ama şarkılar, solo çalışmalarının izlerini de taşımıyor değil. Belki eleştirilmeyi asıl hakeden şey ise, şarkı düzenlemelerinin fazla 'şaşırtıcı' olmaması olabilir.
Albüm kartonetinde şarkı sözlerine yer verilmemesini biraz yadırgasam ve kartonet tasarımını da çok basit bulsam da, bu albümle MFÖ’nün artık orijinallik ve kaliteden uzakta iyice körelmiş müzik piyasasamızda bundan sonra da varolabileceğini kanıtladığına ve zaman içerisinde AGU’nun ‘Sarı Laleler’den çok daha fazlasının olduğunun görüleceğine inanıyorum.
Olcay Tanberken
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder