10 Mayıs 2006 Çarşamba

Röportaj: Sibel Tüzün

51.Eurovision Şarkı Yarışması'nda ülkemizi temsil edecek olan Sibel Tüzün, 10 Mayıs'tan itibaren diğer ülkelerin sanatçılarıyla birlikte Atina'da. Eurovision'a gitmeden önce promosyon turu çerçevesinde gittiği Finlandiya'dan döndüğü 7 Mayıs Pazar akşamı ayağının tozuyla Radyo Viva'da Tamba Tumba'nın konuğu oldu. Yarışma öncesinde Sibel Tüzün'le yaptığımız bu çok özel sohbetin önemli detayları aşağıda..

* Promosyon turları nasıl gitti? Bu yıl ilk kez yarışmanın öncesinde bir Türk sanatçısı Avrupa'da tanıtım turu yaptı. Tepkiler nasıldı?
- Harikaydı diyebilirim. ERT'den gelen teklif üzerine Süperstar'ı ilk kez Yunanistan'ın kendi ulusal finalinde seslendirdim, salondaki coşkunun büyüklüğünü daha sonra ekrandan izleyince anladım. Orada ve Güney Kıbrıs'ta şarkımızı ezbere biliyorlar, Anna Vissi'nin hayranları program çıkışında fotoğraf kuyruğuna girdiler, ilgi gerçekten çok güzeldi. Daha sonra sırayla İspanya, Bosna-Hersek ve Hırvatistan'a gittik, bu yılın diğer bazı Eurovision sanatçılarıyla birlikte bu ülkelerin televizyonlarına konuk olduk. Tabii gazete ve dergiler de baya ilgi gösterdiler. Malta'ya da çağrıldık ama ulaşım konusunda problem oldu, gidemedik. Aslında Almanya ve Belçika gibi Türklerin yoğun yaşadığı ülkelere de gitmek istedik ama devlet televizyonlarının garip tepkileriyle karşılaştık, bu ülkelerle pek iletişim kurulamadığı için gidemedik. Yine de OGAE Türkiye Eurovision Kulübü'nün orada yararlı tanıtımları oldu.

* Bu ülkeler dışında kuzeye de gittiniz, bu da Türk pop müzik tarihinde bir ilk aslında...
- Evet, sanırım öyle. Son ülke Finlandiya idi ve bugüne dek Finlandiya'nın tüm Eurovision şarkılarının yarıştırıldığı özel bir finalde konuk sanatçı idim, orada da Süperstar çok seviliyor ve kulüplerde de sıklıkla çalınıyor, gidince çok şaşırdık. En az oy aldığımız kuzey ülkelerinde bu ilginin büyüklüğü bizi çok heyecanlandırdı ve doğrusu motive etti.



* Süperstar'a Amerika'dan da teklif geldiğini duyduk. Bu nasıl gerçekleşti?


- Evet, Amerika hikayesi var. İspanya'dan döndüğümüzde şirkete ulaşan bir haber beni hem çok şaşırttı hem de sevindirdi. Amerika'da video kliplerin birçok eyalette birden yayınlandığı ortak bir yayın ağı var, bu ağ şirketi Süperstar'ı yayınlamak istiyor. Avrupa'da da yarışmanın hemen sonrasında başta Yunanistan ve İspanya olmak üzere 4 ülkede albüm çalışmamız olacak.



* Şarkı ve şov hakkında ipuçları var mı? Mesela klipteki ayyıldızlı şapkayla çıkıp çıkmayacağınız da çok konuşuluyor.
- Hayır o sadece klip içindi. Doğrusu kliple sahne şovunun tamamen farklı konseptlerde olması gerektiğini düşünüyoruz. Mesela en çok eleştirilen şeylerden biri klipte çok fazla dans etmiyor oluşumdu, ama bunu bilinçli yaptık, şov hakkında ipucu veremezdik. Sahne üzerinde seyiriciyi şaşırtmamız gerekiyor, bu "show business"in mutlak bir gereği. Sahnede 4 erkek dansçımız olacak, koreograf da Gary Lloyd. Bu nedenle tüm bu koşturmaca içinde birkaç kez de İngiltere'ye gitmek zorundaydık.

* Doğruyu söylemek gerekirse, yarışma öncesinde bu kadar promosyon hem çok akıllıca hem de takdire şayan. Umarız yarışma gecesi tüm bu emeklerin karşılığını fazlasıyla alacaksınız.
- Şarkımla ilgili çok acımasız eleştiriler aldım, başta moralim bozuldu ama ne şarkım ne de ben bunu haketmiyoruz. Herkes birinci olmak ve yarışmayı kendi ülkesine getirmek için katılıyor bu yarışmaya. Bizim de hedefimiz Eurovision'u 2007'de yeniden İstanbul'a taşımak. Şarkının adıyla da ilgili eleştiriler vardı ama bu yıl TRT'nin Türkçe şarkı kararıyla "Sen gel bana seni seviyorum" gibi bir isim yerine herkesin anlayabileceği "Süperstar" adlıya bir şarkı yapmak yapılabilecek en akıllı hareketti ve ben de kurgumu buna göre yaptım. Şarkımı İngilizce hazırladım ve daha sonra Türkçe'ye çevirdim. Amacım ne kendimi Süperstar gibi göstermek, ne Ajda Pekkan'a gönderme yapmak.

* Ekranda Türkiye ve Süperstar gibi isimleri yanyana geldiğinde gözümde çok hoş şeyler canlanıyor.
- Çok doğru. Bu şarkının adı ve amacı, Türkiye ile yanyana anılmasıydı. Avrupa'nın parlayan yıldızı Türkiye imajını bu şarkıyla vermek istedim.

* Şu an elimde tuttuğum promsoyon kitinden gözümü alamıyorum, üzerine basa basa söylemek istiyorum ki bu şu ana dek hazırlanan en iyi Eurovision tanıtım albümümüz.


- 3 cd hazırladık ve birinde Süperstar'ın İngilizce, Türkçe ve Yunanca-İngilizce olan versiyonlarıyla remiksini koyduk. Diğerinde benim müzik yaşamımdaki dönüm noktaları ve tüm video kliplerim yeralıyor, son cd'de ise fotoğraflarım var.

* Atina öncesinde son olarak söylemek istedikleriniz?
- Şu anda ümitsiz bir hava varmış gibi gösteriliyor ama bu gerçek değil. Türkiye'de eleştiri aldım ama Avrupa'da tebrik aldım. Zaten gittiğim tüm ülkelerde gözlemlediğim ortak şey, hiçbir ülkenin kendi Eurovision şarkısını sevmemesi idi. Dışarıdaki anket ve oylamalarda herşey çok iyi gidiyor, inşallah herşey güzel olacak.

Tamba Tumba'nın özel konuğu olan Sibel Tüzün'e bu söyleşisinden ötürü çok teşekkür ediyor, 18 Mayıs'ta yarı finalde, 20 Mayıs'ta da finalde ona başarılar diliyoruz. Yurtdışında yaşayan vatandaşlarımızın desteğini her zamanki gibi bekliyoruz, ayrıca Eurovision ve Sibel Tüzün hayranlarının kampanya sitesi http://www.superstarturkey.com'u da ziyaret etmenizi öneriyoruz. Türkiye'nin bu yıl yine Eurovision'da zirveye oynamaması için bir neden yok, yeter ki sanatçımıza güvenelim ve onu yalnız bırakmayalım.

Olcay Tanberken

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder