1 Nisan 2006 Cumartesi

Bayanlar liginde rekabet mi var?

31.03.2006 / Turk.Net -Geçtiğimiz haftalarda müzik dünyamızın en çok konuşulan konularından biri de “Gülşen’le Hande Yener rekabeti”ydi…Karşılıklı atışmalarıyla ortaya “saçılan” toz ve duman bulutundan ibaret bu içi boş tartışmanın nereden ve nasıl çıktığını anlayabilen varsa beri gelsin. Zira Hande Yener’in diğerinden birkaç adım önde gittiğinin, biraz Türkçe pop dinleyen ve müzik kulağı olan herkes farkında. O halde bu rekabet de neyin nesi?

Önceki çalışmalarından farklı olarak -adıyla da tescillemek istercesine- “Apayrı” adlı albümüyle batılı bir altyapıyla karşımıza çıkan Hande Yener, özellikle çıkış parçası Kelepçe ile son albümünde “aradığının” hakkını vermişe benziyor. İzel’le doruğa çıkan “Altan Çetin şarkıları” trendini iyi sahiplenmişti sahiplenmesine ama, Apayrı ile -en azından şimdilik- onunla özdeşleşen bu tarza ara verdiğini, belki de kariyerinin bundan sonraki kısmında popla arabeski ayrıştırmak istediğini birilerine göstermek, kanıtlamak ihtiyacı duymuş gibi hissettiriyor.

“Of of”la tartışmasız bir “bonus” popülerlik kazanan Gülşen ise, sırf bu şarkıya kanıp da albümünü alan bazılarını (ki buna ben de dahilim) bir parça hayal kırıklığına uğratmış, nitekim müzikseverler tarafından Of of’un şokunun atlatılmasının üzerinden bir süre geçtikten sonra sıralamada asıl durması gereken yere “üzerinde fazla da düşünmeye gerek duyulmadan” konulmuştu. Yeni albümü “Yurtta Aşk Cihanda Aşk”la bir kez daha arz-ı endam eden ve permalı saçlarıyla biraz Sertab’ın “Turuncu” dönemini andıran Gülşen’in asıl hedefinin kendisinin Sertab’dan ziyade Hande Yener’le rakip olarak gösterilmesi olduğu çok geçmeden ortaya çıktığında doğrusu şaşkınlığımı gizleyemedim. Aslında bir çok neden var, ama ilk aklıma gelen, radyolarda sıkça çalan ve istek alan bir şarkı olmasına karşın “Ya Tutarsa” şarkısında Altan Çetin’in hünerini fazlaca göstermeyişiydi. Kaldı ki tarz olarak da öncekinden farklı bir çalışma değildi bu albüm. Öyle övünüldüğü gibi MTV World Chart Express’de listeye girmenin de aslında ne demek “olmadığını”da çok şükür biliyoruz. Peki geriye ne kalıyor? Kocaman bir soru işareti.

Doğruyu söylemek gerekirse ikisinin de hedefi çok açık ve net. Biri yerini sağlamlaştırmak için bildiği bir işi yapıyor, diğeri ise zaten sağlam olan yerini riske atıp Türk pop müziğinin gelişimi ve değişimi için yeni arayışlara ve denemelere her zaman ihtiyacının olduğunun bilinciyle don kişotluk yapıyor. Dolayısıyla ben ortada bir rekabet filan göremiyorum. Ya siz?

OLCAY TANBERKEN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder